NEOKLASİSİZM RESİM AKIMININ GEÇ DÖNEM EN ÖNEMLİ İNGİLİZ RESSAMLARINDAN OLAN JOHN WILLIAM GODWARD. ARDINDA BİR NOT BIRAKARAK 61 YAŞINDA İNTİHAR ETMİŞTİ.
1700’LÜ YILLARDA ARTAN ARKEOLOJİK KAZILARIN ETKİSİ VE BAROK SANATIN AŞIRI SÜSLEMECİLİĞİNE DUYULAN TEPKİLER, ANTİK YUNAN VE ROMA DÖNEMİNE, YAŞANTISINA, HİKAYELERİNE, GİYSİLERİNE, MEKANLARINA VE DEKORLARINA İLGİYİ ARTTIRMIŞ, İLK OLARAK İTALYA’NIN ROMA KENTİNDE BAŞLAYAN, NEOKLASİK RESİM SANATINI DOĞURMUŞ, AKIM İTALYA’DAN ÖNCE ALMANYA’YA DAHA SONRA DA DİĞER AVRUPA ÜLKELERİNE YAYILMIŞTI.
Neoklasisizm’in İngiltere’deki en önemli ressamlarından birisi olan John William Godward finans sektöründe çalışan Londra’lı saygın bir memur olan John Godward (1806-1904) ve eşi Sarah Eborall’ın (1835-1935) dördü erkek biri kız beş çocuğunun en büyüğü olarak 9 Ağustos 1861’de Wimbledon’da dünyaya gelmişti.
Çocukluğundan itibaren resme ve sanata ilgi duyan John William’ın ressam olma arzusu baskıcı, despot babası ve ailesi tarafından onaylanmamış, ancak onlara rağmen Mimari Tasarım Eğitiminin ardından 1887’de yine kendisi gibi Neoklasik resim sanatının İngiltere’deki en önemli temsilcilerinden birisi olan Sir Lawrence Alma-Tadema’nın teşviki ve hamiliği sayesinde Kraliyet Sanat Akademisi ile tanışmış, eserlerini sergileme imkanı bulmuş ve iyi eleştiriler almıştı.
Sir Lawrence Alma-Tadema ile tanışması utangaç ve mütevazi John Wlliam Godward’ın sosyalleşmesi ve kendini tanıtması için iyi bir fırsat olmuş, ondan ilk sanat eğitimini almış ve doğal olarak etkisi altında da kalmıştı.
John William Godward, Londra’da kendisi gibi Neoklasikçi ancak daha ziyade Pre- Raphaelite akım ressamlardan sayılan, kitap illüstratörü ve dekoratör Henry Ryland (1856-1924) ile
bir resim atölyesi açmayı başarmıştı.
John Wlliam Godward, 1904 yılında ilk olarak çok merak ettiği İtalya’ya gitmişti. 1912 yılında resimlerine modellik yapan güzel modellerinden birisi ile Roma’daki Villa Borghese bahçelerinin yakınında, çoğunlukla sanatkârların yaşadığı ve Alsas’lı Fransız ressam Alfred Wilhelm Strohl’un satın alarak 80.000 m²’lik bahçe içerisine inşaa ettirdiği ve bir anlamda sanatçı komününe dönüşmüş olan Villa Strohl-Fernine yerleşti. 1919 yılında John William Godward, İtalya’da yaptığı tablolarını satmakta zorlanmaya başlamış ve sağlık sorunları nedeniyle İngiltere’ye geri dönmek zorunda kalmıştı. Stüdyosunda havagazı ile intihar edene dek kardeşi Charles Arthur ile beraber yaşamıştı. Zamanla kendisine yabancılaşan ailesi, onun intiharından dolayı büyük bir utanç duymuş, bu nedenle de John William Godward’a ait tüm yazılı evrakları, fotoğraflarını yakarak imha etmiş, hatta aile fotoğraflarından dahi keserek çıkartmıştı. Bu nedenle de bugüne dek kendisine ait bir adet dahi fotoğraf bulunamamıştır. John William Godward tablolarında Antik Roma dönemi kıyafetleri içerisinde giyinik veya kısmen giyinik genç kadınları betimlemeyi, onların teninin yumuşaklığını ve çekiciliğini, ipekli kumaşları ve onun vücudu saran kıvrımlarını, arka planlarda klasik mimari unsurları kullanmayı, mermer parmaklıkları, taş duvarları, heykelleri, kaplan, leopar gibi ekzotik hayvan postlarını çok sevmiş, bunları büyük bir gerçekçilikle tablolarına yansıtmıştı. Genelde ilhamını Arthur efsanelerinden alan ve Rafael dönemine sevgi besleyen Pre-Raphaelite akım ressamlardan ayrılarak Viktorya dönemi Neoklasikçilerinden sayılmış, tablolarının çok fazla idealize edilmiş, iyimser ve romantik olmaları nedeniyle de eleştirilmişti. Godward ve Sir Lawrence Alma-Tadema, bir yandan, mermerleriyle, çiçekleriyle ve klasik dünyanın atmosferleriyle yarattıkları doğru ve gerçekçi tablolarıyla övülürken diğer yandan idealize edilmiş, romantik tasvirleri nedeniyle “Togalı Viktoryalılar” olarak anılmışlardı.
*Toga: yaklaşık altı metre uzunluğunda, yünlü bir kuşağın vücuda belirli bir yöntemle dolanmasıyla elde edilen ve genellikle keten bir tünik üzerine giyilen, Antik Roma’da Roma yurtdaşı olmayanların giymesi yasak olan en karakteristik erkek giysisidir. Askerler tarafından giyilmediğinden, Toga bir barış işareti olarak addedilir. Roma kadınları ise Stola giyerler.
John William Godward’ın en tanınmış tablosu “Sweet Nothings’’, ünlü İngiliz Müzikal bestecisi Andrew Lloyd Webber’in özel koleksiyonunda yer almaktadır.
Dünya değişmiş, yirminci yüzyılın ilk yarısında Pablo Picasso gibi sanatçıların daha modern stilleri sanat dünyasının odak noktası haline gelmiş, neredeyse bir gecede, klasik etkisi ve stili ile Godward çalışmaları eski moda olmuş, zamanı geçmişti.
Kısa sürede Neoklasik resim akımının da sonu gelmiş, bu akımı tablolarına yansıtan ressamların eserleri gözden düşmüştü.
Levent Civelekoğlu