Fotoğraf altı yazısı, TÜRK-İŞ’e bağlı sendikalar 18 Haziran’da Ankara’da yürüyüş düzenledi
27 Haziran 2025
Güncelleme 30 Haziran 2025
Kamu sektöründe yaklaşık 600 bin işçiyi ilgilendiren Toplu İş Sözleşmeleri kapsamında hükümet 27 Haziran Cuma günü ikinci teklifini verdi. Tekliften memnun olmayan TÜRK-İŞ, greve gidilebileceği mesajını verdi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), işverenler sendikasının verdiği ilk teklifi kabul etmeyerek bir dizi eylem başlatmıştı.
Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde kamu işverenlerini temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS), ikinci teklifini sunmak üzere TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ konfederasyonları temsilcilerini Cuma günü genel merkezine davet etti.
13 Haziran’da sunulan ilk teklif, birinci yılın ilk altı ayı için yüzde 16, ikinci altı ayı için yüzde 8; ikinci yılın ilk altı ayı için yüzde 7, ikinci altı ayı için yüzde 5 zam içeriyordu.
Yeni teklifte birinci altı ay için yüzde 17, ikinci altı ay için de yüzde 10 zam önerildi. 2026 teklifindeyse değişiklik yapılmadı.
TÜRK-İŞ, yüksek enflasyon koşullarında işçilerin satın alma gücünü ve yaşam standardını korumaktan uzak olduğu gerekçesiyle ilk teklifi kabul etmemişti.
TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu, ikinci zam teklifi üzerine 30 Haziran Pazartesi günü genel merkezde toplandı.
Toplantının ardından basın açıklaması yapan TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, “Cuma günü bir teklif verdiler. Vermeseler daha iyi olurdu. (Yüzde) 16’yı 17 yaptılar. Akıl tutulması gibi bir şey” dedi.
İkinci teklifin hemen ardından açıklama yapan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar da, “vermiş oldukları teklifin bir anlamı yok” demişti.
Teklifin hemen ardından konuşan Ağar, eylemlere devam edeceklerini belirtmiş ve işçilere “üretimden gelen güçlerini sonuna kadar kullanmaları” çağrısı yapmıştı.
Ağar hükümete de çağrıda bulunarak “Biz grev aşamasına kadar geldik. Gelin bu işi masada çözelim” mesajı vermişti.
Kamu işverenleri sendikası ile görüşmeye Ağar’ın yanı sıra HAK-İŞ Başkan Yardımcısı Halil Çukutli katıldı.
TÜRK-İŞ: ’15 Temmuz’a kadar hükümet taleplerimizi karşılamazsa grev kararı alacağız’
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay daha önceki açıklamasında, teklifin değerlendirilebilir ve müzakere edilebilir olmadığını belirtmişti.
Atalay, 26 Haziran’da yaptığı açıklamada, 15 Temmuz’a kadar hükümetin talepleri karşılamaması halinde grev kararı alacaklarını söyledi.
30 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında grev ihtimalini yineleyen Atalay, bu işçiler arasında orman işçilerini de saydı.
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ’in ortak hazırladığı taslakta, günlük en düşük ücretin 1800 TL’ye yükseltilmesi, bu artıştan sonra 2025’in ilk altı ayı için yüzde 50, sonraki iki dönem için ise yüzde 25’er zam yapılması ve ayrıca yüzde 10 refah payı verilmesi talep ediliyor.
Bakan Işıkhan 24 Haziran’da yaptığı açıklamada, ikinci teklifin TÜHİS aracılığıyla işçi sendikalarına iletileceğini ve süreci takip edeceklerini belirtermiş “Her şey önceki yıllarda nasıl yolunda devam ettiyse bu süreç İnşallah bu şekilde devam edecek diye düşünüyorum” demişti.
TÜRK-İŞ’in Mayıs ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı aylık 25 bin 92 lira, yoksulluk sınırı ise 81 bin 733 lira.
Süreç nasıl gelişti?
TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ ortak zam talebini 27 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sundu.
Kamu işverenlerini temsil eden Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası 13 Haziran’da ilk teklifini verdi. TÜRK-İŞ teklifi reddetti.
TÜRK-İŞ Kamu Koordinasyon Kurulu 17 Haziran’da toplanarak bir dizi eylem kararı aldı.
18 Haziran’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüşen sendika yöneticileri, ikinci bir teklif sunulmasına dair taleplerini iletti.
26 Haziran’da da üye sendikaların örgütlü olduğu kamu iş yerlerinde işçiler “öğlene kadar çalışmama hakkı” kapsamında birçok ilde eylemler düzenlendi.
HAK-İŞ ise 81 ilde kamuda örgütlü olduğu iş yerlerinde taleplerini içeren bildirilerin bir hafta boyunca okunması kararı aldı.
News
