Last Updated on Eylül 11, 2025 by Namık Zafer Yılmaz
Bir boks ringinde olduğunuzu düşünün. Bir sağ, bir sol ayağınızın üstünde sıçrarken boynunuzu rahatlatmaya çalışıyorsunuz. Eldivenler içinde yumruklarınızı birbirine savuruyorsunuz. Tüm davranışlarınız o ringde olmaya uygun. Bir şekilde iyi bile öğrenmiş sayılırsınız bu boksu yapma hadisesini. Fakat bu hayalde bir takım şeyler eksik. Örneğin siz boksör değilsiniz. Olmayı da hiç istememiş olabilirsiniz.
Bir şeyleri yapmayı becerebiliyorum diye yapıyor olmamın herkes tarafından normal karşılandığı bir dönemi yaşıyorum. Sahip olduğuma dair bir fikrim olmayan görüşlerim, kimilerinin görüşlerinin karşıtı olmuş. Bir sürü genellemenin bir parçası gibi hissediyorum. Sürekli genel özelliklerini bilmediğim bir gruba dahil ediliyorum birileri konuşurken. Bazen doğduğum şehirden, bazen ailemin nereli olduğundan, bazen gelir seviyemden, bazen cinsiyetimden, bazen okuduğum okuldan. Sınıflandıran insanların sınıfları bilgisine bile ulaşamadan sınıflandırılıyorum hem de. Kimin hangi algıyı yaratması konusunda eline ne geçecek bilmeden alet oluyorum arsız yorumlara.
Bugün hacıbab’dan her gece dinliyorum. Kapağını aşağı bıraktım. Siz de dinleyin.
Her gece düşünüyorum, hesap kitap yapıyorum. Daha iyisini hayal ediyorum. Olsun istiyorum, öyle istediğim için uğraşıyorum. Her gece bekliyorum, bir sonraki gün çabaladıklarımı getirsin diye. Her gece kendimi dinliyorum, ertesi gün seslendiriyorum kendimden öğrendiklerimi. Her gece hayal ediyorum, kendimin ne istediğini bulmak için uğraşıyorum. Her gece yargılıyorum kendimi, nasıl daha iyi olabileceğimi anlayabilmek için.
Her gece boş vermiyorum, ne olacağını umursamadan hareket edebilecek seviyeye ulaşmıyorum. Her gece salmıyorum, banane deyip kendi kendime kendimi mutlu etmek için etrafımdakileri görmezden gelmiyorum. Her gece kaçmıyorum, olup bitenler yokmuş gibi davranmıyorum.
Sonra bazı konuşmalara denk geliyorum, bazı paylaşımlar okuyorum sosyal medya platformlarında. Neyin önemli olduğunu, ortak bir “önemli” konusunda birleşmeyi nasıl beceremeyeceğimizi hissediyorum. Sonra bu umutsuzluk bulutunu yırtmak için silkeleniyorum.
Anlamaya çalışıyorum, kendi gerçekleri için dünyanın yanmasına göz yuman insanları.
Her gece.