Last Updated on Aralık 1, 2025 by EDİTÖR
Türkiye’de yükseköğretim, öğrenci sayısındaki artışın yanı sıra toplumsal, ekonomik ve kültürel dinamiklerin etkisiyle sürekli değişiyor.
2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları, bu değişimin en net göstergelerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
Özellikle vakıf üniversiteleri, mevcut durumlarını anlamak için önemli ipuçları sunuyor.
2000’li yıllarda hızla çoğalan vakıf üniversiteleri, bir dönem “özel imkânlar, yüksek ücret ve prestij” vaadiyle öne çıkarken, son yıllarda ekonomik dalgalanmalar, değişen toplumsal beklentiler ve öğrencilerin daha bilinçli tercihleri nedeniyle farklı bir gerçeklikle karşı karşıya.
Vakıf üniversitelerinin 3 farklı yüzü
2025 YKS sonuçları ile 3 farklı vakıf üniversitesi oluştu diyebiliriz;
Bölgesel farklılıklar
İstanbul’daki vakıf üniversiteleri, 2023’te yüzde 92 olan doluluk oranlarını 2025’te yüzde 70’e düşürerek en büyük kaybı yaşadı.
Buna karşın, Ankara’daki Bilkent, TOBB ETÜ ve İzmir’deki Ekonomi, Yaşar gibi üniversiteler daha istikrarlı bir tablo sergiliyor.
Ankara ve İzmir’deki kurumlar, aileler ve öğrenciler için “güvenilir yatırım” olarak görülüyor.
İstanbul’da ise sayısal artış, nitelik sorunlarını büyütmüş durumda.
Öğrencilerin artan seçiciliği
2025 verileri, öğrencilerin artık sadece “üniversiteye girmek” hedefiyle hareket etmediğini ortaya koyuyor.
Mezuniyet sonrası iş bulma olanakları, diplomanın yurtdışında geçerliliği, burs imkânları ve sosyal yaşam gibi unsurlar, tercihlerde belirleyici oluyor.
Bu, öğrencilerin “tüketici” gibi davranmaya başladığını ve yükseköğretimi bir yatırım olarak değerlendirdiğini gösteriyor.
Sonuç
2025 YKS sonuçları, vakıf üniversiteleri için bir dönüm noktası niteliğinde.
Doluluk oranlarındaki yaklaşık yüzde 20’lik düşüş, sadece ekonomik koşulların değil, toplumsal algının da değiştiğini yansıtıyor.
Vakıf üniversitelerinin bu tablo karşısında yapması gerekenler net:
Sonuç olarak, 2025 vakıf üniversiteleri için bir eşik.
Bu kurumlar, ya kendilerini yeniden yapılandırarak yükseköğretimde güvenilir birer aktör haline gelecek ya da rekabetin dışına itilecek.
Gelecekleri, ekonomik performanslarının yanı sıra toplumsal güven ve değer yaratma kapasitelerine bağlı.
*Bu içerik serbest gazeteci veya konuk yazarlar tarafından hazırlanmıştır. Bu içerikte yer alan görüş ve ifadeler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
1
Ortadoğu’daki son gelişmelere dayalı kapsamlı bir analiz
229 kez okundu
2
Jeopolitik ve Enerji Güvenliği: Derinlemesine Bir Analiz
155 kez okundu
3
Rupiah döviz kurunun ulusal ekonomi üzerindeki etkisi
125 kez okundu
5
KARACADAĞ VE HEVSEL BAHÇELERİ
99 kez okundu