DOLAR 39,7086 0.28%
EURO 46,1054 0.19%
ALTIN 4.249,020,45
BITCOIN 42298051.57042%
İstanbul
23°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Ellerimizden Tutan Şiirler

Ellerimizden Tutan Şiirler

ABONE OL
Haziran 3, 2025 17:07
Ellerimizden Tutan Şiirler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ellerimizden Tutan Şiirler

Ayşe Altıntaş yazdı.

Çocukluk şiirdir; çocuk da şair. Sırasında vezinsiz, kafiyesiz tek mısra hatta tek hecedir. Bizim görmediğimizi, duymadığımızı anlamadığımızı, talep dahi etmediğimizi o görür, duyar anlar ve ister. Ağaçtaki ilk tomurcuğu, ilk çiçeği ve ilk yaprağı bizden önce o görür. Doğadaki uyanışı gördükçe sevincinden kelebek gibi kanatlanır.

Sepetinde yavrulayan kedi bizim için külfet onun için bir nimettir. Biz dünya telaşında debelenirken doğanın uyanışını ilk fark eden odur. Çocuk, elbette tabiata bizden daha yakındır. Toprağın unsurları ile arasındaki aşinalık, henüz büyüklerde olduğu gibi üst üste tabakalaşmamış, yılların altında ezilip örselenmemiştir. Kelebeğin, çiçeğin, ağacın, toprağın ve çamurun baştan çıkarıp kendine ram ettiği çocuk bu masum devresinde, gerçekten de bir mısra, bir şiir, bir nüktedir:

Aydede göz kırpıyor, bu sana;
Çoban yıldızı uyumamış hâlâ, bu bana.
Cıvıl cıvıl kuşlar sana;
Gökkuşağı ile misket oynamak bana.
Kar yağarken mırıl mırıl kedicik sana;
Bir ağacın yalnızlığı bana.
Denizin mavisi sinmiş üstüne, bu sana;
Kırlarda çiğdem toplamak bana.
Renk renk balonlar sana;
Uçuşan kelebekler bana.
Kâğıttan gemiler sana;
Tahtadan atlar bana.
Dünya bir lunapark, dönme dolap sana;
Atlıkarınca bana.
Göğü sobelemek sana;
Toprağı yüze kadar saymak bana… (S.8)

Vural Kaya’nın Nar Çocuk’tan çıkan Bir Şiir Sana Bir Şiir Bana isimli şiir kitabı hem çocuklara hem de büyüklere sesleniyor. Kaya, şiirlerinde edebiyatın iyileştirici gücünü kullanıyor. Mısralarla tutuyor ellerimizden. Çocukluğumuzda oynadığımız kırlara götürüyor bizi. Yeniden uyandırıyor içimizdeki hayreti:

Eskisi gibi
Çiğdemleri papatyaları
Demet demet toplasak
Gökkuşağından kaykay yapıp
Sırayla kaysak
Gidip kırlardan
Çocukluğumuzu sorsak (S.24)

Vural Kaya’nın çocuklar için yazdığı şiirlerde yer alan imge ve metaforların gücü çocuğu sımsıkı sarıp sarmalamış. Şiirlerde konuşan özne çocuk. Çocuk bizatihi kendi diliyle ve hayatın tam da merkezinden konuşmakta:

Ayağını kaldırsın herkes
Herkes kaldırsın, dedim
Barış, özgürlük diyorlar
Sevgi, kardeşlik; hani nerde?
Çocuk hakları, iyilik ve güzellik
Hep söylenir de hiç görülmez
Bomba yapan bombacı fabrikalar
Ayağını kaldırsın, ilk onlar kaldırsın
Silah uzmanları, silah tüccarları
Hiç basmasın onlar ayağını yere
Çocuklar ağlamasın, diyorlar
Hep ağlıyor çocuklar…
Çok seviyoruz, diyorlar
Hiç sarılmıyorlar
Oda dolusu oyuncağımız varmış
Fakat bizimle oynamıyorlar
Kaldırsın herkes ayağını
Yalandan ayıklayalım şu dünyayı
Herkes tek ayak üstünde durur yoksa
Sonsuza kadar durur hem de
Demedi demeyin ha! (S.76)

Bu kitapta çocuk birey olarak var ve çevreyle kendi dünyası arasındaki irtibatı kimi zaman eleştirel kimi zaman bir gözlem biçimi olarak görmeye çalışmakta:

Çocuk hakları diye bir şey yoktur arkadaşlar
Çocuklar her zaman haklıdır (s.57)

Şiirlerde şair tam anlamıyla çocuğu merkeze almış, diğer yandan merkezde duran o çocuğu hayatın öznesi yapmıştır. Şiirlerin genel olarak; süslü bir dil yerine yalın, biçimsel ve imge değeri yüksek şiirler görünümünde. Söyleyiş rahatlığı da hemen göze çarpmakta:

Üç ağaç var bahçemizde.
Biri bana masallar anlatır geceleri,
Kiraz ağacı diyorlar ona.
Mevsimi gelince,
Kırmızı kırmızıdır kurdeleleri,
Tıpkı ninem gibi.
Öteki, durmadan kuş hikâyeleri
Anlatır.
Usanmaz, yorulmaz mı hiç?
Çınar ağacı diyorlar ona da,
Tıpkı dedem gibi.
Üçüncüsü, mürdüm eriği.
Ufacık tefecik,
Tane tane,
Cıvıl cıvıl bir ağaç;
Tıpkı bütün çocuklar gibi. (s.48)

Kaya’nın şiirlerinde çocuk gerçeğin içine doğuyor. Şair, gerçeği pembe düşlere sarmak, çocuğa boş umutlar vermek yerine gerçek üzerinde düşündürecek bir anlayışla yazıyor şiirlerini:

Dedelerimiz
Şehirlere taşınmışlar zamanla
Koskoca şehirlere
Dedelerimiz
Bizim mutsuz olacağımızı
Bilselerdi
Hiç taşınırlar mıydı?
Bu koca şehirlere
Bizim oyunsuz
Oyuncaksız kalacağımızı
Bilselerdi
Hiç taşınırlar mıydı?
Koskoca anne- babalarımız
Koskoca teyzelerimiz-amcalarımız
Bizi gerçekten sevselerdi
Bizi sınavdan sınava
Yarıştan yarışa koşturup
Dururlar mıydı?
Koskoca mühendisler
Teknik piknik amcalar
Sevselerdi bizi
İcat ederler miydi?
Her düşündüklerini…
Bilgisayarlara
Televizyonlara
Play station’a
Hapsedip bizi
Dijital odalara
Bu sevimli görünen
Sevimsiz oyun salonlarına
Kapatırlar mıydı
Hiç bizi? (s.64)

Burada çocuğun yalnızlaşma süreci işlenmiş. Giderek daha modern ve modernliğin abartılı gereklerine kulak asan bir toplum hâline dönüşerek nihayetinde çocuğu yalnızlıkla nasıl yaraladığımızı gözler önüne seriyor şair.

Çocuklar için yazılan şiirler ve şairler hep var olsun. Küçük prens her yaşta okunuyorsa şiir de her yaşta okunsun.

Bir Şiir Sana Bir Şiir Bana

Vural Kaya

Resimleyen: Sevgi İçigen

Nar Çocuk

2016 Şubat

96 sayfa


Yazar: Misafir Köşesi
Yayın Tarihi: 28.05.2025 09:00 –
Güncelleme Tarihi: 28.05.2025 09:38

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP