DOLAR 42,5106 0.02%
EURO 49,5454 -0.11%
ALTIN 5.772,270,35
BITCOIN 3877445-1.63506%
İstanbul
16°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Dr. Gaffar Karadoğan

Dr. Gaffar Karadoğan

08 Kasım 2025 Cumartesi

Vücudun Kliması: Terleme Mekanizması, Anlamı ve Bozuklukları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Dr. Gaffar Karadoğan

Terleme, günlük hayatımızın her anında deneyimlediğimiz, aslında vücudumuzun en hayati dengesini sağlayan sistemlerinden biridir. Ancak bu sistem bazen karmaşık bozukluklar gösterebilir ve çeşitli hastalıkların habercisi olabilir. Peki, bu kadar hayati olan terleme nasıl gerçekleşir ve hangi durumlarda bir sorun işareti sayılır?

Terleme Nasıl Gerçekleşir? Vücudun Termostatı

Terlemenin merkezi, beynimizdeki hipotalamus bölgesidir. Hipotalamus, vücudumuzun bir nevi “termostatı” gibi çalışır. Vücut ısısı belli bir seviyenin üzerine çıktığında, hipotalamus sempatik sinir sistemi aracılığıyla ter bezlerine uyarı gönderir. Bu uyarı sonucu salgılanan ter, cilt yüzeyinde buharlaşarak vücudu soğutur ve ideal iç ısı dengesini korur. Yani terleme, vücudun doğal bir klima sistemidir.

Bu sistem, yeni doğanlarda henüz tam randımanlı çalışmaz. Ter bezleri yaklaşık 6 ay ile 1 yaş arasında tam kapasiteye ulaşır. Bu nedenle küçük çocukların ateşi yükseldiğinde, terleyemedikleri için ıslak bezlerle veya ılık duşlarla periferik soğutma yapılarak vücut ısıları düşürülmeye çalışılır.

Neden Ter Kokarız? Ter Bezlerinin Çeşitliliği

Terleme şikayetlerinin temelinde genellikle koku yatar. Bunun nedeni, iki farklı ter bezi türüdür:

  1. Ekrin Bezler: Vücudun her yerine yayılmıştır ve temel işlevi ısı dengesini sağlamaktır.
  2. Apokrin Bezler: Ergenlikten sonra aktif hale gelen bu bezler, özellikle koltuk altı ve kasık bölgelerinde bulunur.

Ter, aslında süzülmüş bir kan plazmasıdır ve içinde üre, amonyak gibi maddeler bulunur. Bu, terin hafifçe idrar veya alkol kokmasına neden olabilir. Ancak asıl koku, apokrin bezlerin salgılarının, ciltteki bakteriler tarafından parçalanmasıyla ortaya çıkar. Ayrıca diyabet hastalarında keton, üremik hastalarda ise daha belirgin bir idrar kokusu hissedilebilir. Tüketilen gıdalar (baharatlar, pastırma vb.) da terin kokusunu etkileyebilir.

Aşırı Terleme Ne Zaman Alarm Verici Olmalı?

Her aşırı terleme bir hastalık belirtisi değildir. Öncelikle bunun fizyolojik (obezite, baharatlı yemek, stres vb.) mi yoksa patolojik (altta yatan bir hastalığa bağlı) mı olduğu ayırt edilmelidir.

Aşırı terlemeye neden olabilen hastalıklar ve durumlar şunlardır:

  • Hipertiroidi (Zehirli Guatr): Metabolizmanın hızlanmasına bağlı olarak.
  • Diyabet (Şeker Hastalığı): Özellikle hipoglisemi (şeker düşüklüğü) anında görülen soğuk terleme sempatik sistemin uyarılmasıyla olur ve ciddi bir uyarı işaretidir.
  • Enfeksiyon Hastalıkları: Tüberküloz gibi.
  • Kanserler (Özellikle Lenfoma): Gece terlemesi çok tipik bir belirtidir.
  • Menopoz: Östrojen hormonunun azalması, hipotalamusu yanıltarak vücudun ısındığını zannettirir ve ani terlemelere neden olur.
  • Obezite: Vücuttaki yağ tabakası, bir battaniye etkisi yaratarak ısıyı hapseder ve vücudun kendini soğutmak için daha fazla terlemesine yol açar.
  • Nörolojik Hastalıklar: Sinir sistemindeki hasarlar, vücudun sadece sağ veya sol tarafında terlemeye (hemitereoz) veya sadece baş bölgesinde terlemeye (isot fenomeni) neden olabilir.
  • İlaçlar: Tiroid, tansiyon ve bazı psikiyatrik ilaçlar yan etki olarak aşırı terlemeye yol açabilir.

Terleme Bozuklukları ve Tedavi Yöntemleri

Terleme her zaman fazlalık yönünde olmaz. Anhidroz (hiç terleyememe) veya dizhidroz (terin salınamamasına bağlı cilt kabarcıkları) gibi bozukluklar da görülebilir.

Aşırı terleme (hiperhidroz) tedavisinde ise çeşitli yöntemler mevcuttur:

  1. Topikal İlaçlar: Alüminyum klorür içeren solüsyonlar.
  2. Botoks (Botulinum Toksini): Özellikle koltuk altı ve avuç içi gibi bölgelere uygulanır. Ter bezlerini geçici olarak (3-6 ay) bloke eder.
  3. Cerrahi Müdahale (Sempatektomi): Göğüs kafesi içinden sempatik sinirlerin kesilmesi işlemidir. Etkili ancak kalıcı bir yöntemdir ve bu sefer de o bölgede hiç terlememe durumu ortaya çıkabilir.
  4. Hormon Replasman Tedavisi: Menopoz kaynaklı terlemelerde hekim önerisiyle kullanılabilir.

Sonuç: Terleme Bir Nimettir

Terleme, yalnızca bir rahatsızlık kaynağı değil, aynı zamanda hayati bir fonksiyondur. Hatta bazı mantar hastalıklarında (Phineoversicolor) ilaçların ter yoluyla vücutta kalması ve tedaviyi sağlaması gibi tıbbi faydaları da vardır. “Alın teri” deyiminde olduğu gibi, emeğin ve çabanın da sembolüdür.

Eğer terlemenizin hayat kalitenizi bozduğunu düşünüyorsanız veya ona eşlik eden başka semptomlar varsa (gece terlemeleri, ateş, kilo kaybı gibi), bir dahiliye veya aile hekimine başvurarak bu durumun fizyolojik mi yoksa altta yatan bir hastalığa mı bağlı olduğunu öğrenebilir ve size en uygun tedavi yöntemi için yönlendirilebilirsiniz. Unutmayın, sağlıklı terleme, sağlıklı bir vücudun göstergesidir.

Konu ile ilgili videomuzu izleyebilirsiniz: