25 Haziran 2025 Çarşamba
Dönüşümü kutlamak ve daha ruhlu organizasyonlara doğru yolu keşfetmek @ The Forever Now Festival
Ortadoğu'da İklim Değişikliğinin Etkileri
Empresyonizm ve Işığın Dansı
Ortadoğu'da Barış Umutları
Nankör Toplum Üzerine
Köyün "Akıllısı"
Bizim köyde bir Hüseyin Abi vardır, kendine “pratik zekalı” der ama yaptığı her akıllılık döner dolaşır, ayağına dolanırdı.
Bir gün köy kahvesinde kağıt oynanırken içeri telaşla muhtar daldı: — Uyy ahali, dinleyin! Kasabadan müfettiş gelecekmiş, köyü teftişe! Etrafı temiz tutun, aman yerlere izmarit bile atmayın!
Her kafadan bir ses çıkarken Hüseyin Abi göğsünü gere gere atıldı: — Muhtarım, sen o işi bana bırak! Bu köyü jilet gibi yapmazsam bana da Hüseyin demesinler!
Ertesi sabah erkenden kalkan Hüseyin Abi, köydeki ne kadar çöp, çürük, püsürük varsa topladı. Sonra da o meşhur pratik zekasını konuşturarak hepsini kimsenin görmeyeceği bir yere, köyün aşağısındaki dere yatağına boca etti.
Öğleden sonra gelen müfettiş, köyün meydanını ve sokaklarını görünce hayran kaldı: — Muhtar Bey, tebrik ederim! Burası köy değil, adeta İsviçre kantonu! Medeniyet bu olsa gerek! Bir de şu meşhur derenizi görelim, o da böyle pırıl pırıl mıdır?
Bu lafı duyan Hüseyin Abi’nin kanı çekildi, gözleri pinpon topu gibi büyüdü. Muhtar gururla önde, müfettiş ve köylüler arkada dereye doğru yürüdüler. Manzara korkunçtu: Dere, patlak bir traktör lastiği, üç bacaklı bir plastik sandalye ve rengarenk poşetlerden oluşmuş modern sanat enstalasyonu gibi bir tepeyle süslenmişti!
Müfettiş şok içinde kekeledi: — Bu… bu ne rezalet! Köyünüz Avrupa, dereniz üçüncü dünya!
Herkesin bakışları Hüseyin Abi’ye dönmüşken, anında yeni bir akıl yumurtladı: — Müfettiş Bey, siz yanlış anladınız! Bu bizim “Merkezi Çöp Lojistik ve Geri Dönüşüm İstasyonu” projemiz! Bütün çöpleri buraya topluyoruz ki, tek seferde kamyona yükleyip ülke ekonomisine kazandıralım! İsrafı önlüyoruz!
Hüseyin’in bu “parlak” fikri karşısında muhtarın sinirden bıyığı ok gibi dikilirken, müfettişin gülmekten gözünden yaş geldi.
O günden sonra Hüseyin Abinin adı köyde “Derenin Akıllısı” kaldı. Ve bir daha ne zaman bir işe el atacak olsa, muhtar “Hüseyin, sen o pratik zekanı kendine sakla, ne olur!” diye yalvarır oldu.