Deniz Halkları, MÖ 1276-1178 yılları arasında ortaya çıkan ve Antik Akdeniz topluluklarına karşı mücadele veren bir grup kabiledir. O dönemde, bu kabilelerin kurbanı olanlara Sherden, Sheklesh, Lukka, Tursha, Peleset ve Akawasha gibi adlar verilmekteydi. Elle tutulur kanıtların eksikliği, Deniz Halkları tarihinin arkeoloji alanında ağırlıklı olarak tartışılmasına yol açmıştır. Araştırmacılar, savaşçı Deniz Halklarının Etrüsk/Troyalı, Antik Filistinli, İtalyan, Miken ve hatta Minoslu olmasının muhtemel olduğunu düşünmekteler.
Yeni bir çalışma, bu Deniz Halklarından biri olduğu iddia edilen Antik Filistinlilere (Filistler) odaklanıyor. Nereden geldikleri, arkeologlar için uzun süredir devam eden bir diğer araştırma konusuydu. Geçmişteki varsayımlar, sonuç itibariyle “deniz” insanları olduklarından dolayı suya yakın bir yerleşim yerinden geldikleri yönündeydi. Yeni keşif ise daha önceden savunulan bu düşünceyle ters düşüyor. Türkiye’de yer alan Tell Tayinat’ın [1] (Antik Kunulua) daha önce Antik Filistinliler tarafından işgal edilen birçok bölgeden sadece biri olduğu düşünülüyordu ama yeni araştırmalar gösteriyor ki onların kökenleri bu bölgede yer alıyor olabilir. Daha önce yaygın olan kanı, Filistinlilerin aslen Ege ve Kıbrıs’tan geldikleri yönündeydi.
Eğer Filistinlilerin “kök”lerinin günümüz Türkiye’sinde olduğuna ilişkin bu yeni rapor gerçekten doğruysa bu, birçok büyük medeniyet yıkıldığında Filistinlilerin orada olduğunu ve bir şekilde benzer kaderden kurtulduklarını gösterir.
Türkiye ile Suriye sınırına yakın bir bölgede bulunan Tell Tayinat’ta çok sayıda çanak çömlek ve Antik Filistinlilere ait olduğu tespit edilen eşyalar ortaya çıkarıldı. Bu eserler, arkeologların Antik Filistinlilerin gerçek anavatanları olabileceğini düşündükleri antik bir kentin kalıntıları arasında bulundu. Haaretz’e [2] göre Tell Tayinat’ın Antik Filistinlilerin başkenti olduğu düşüncesi bölgedeki çanak çömlek ve diğer sıra-dışı buluntulardan kaynaklanıyor.
Tell Tayinat 1900’lerin başında ilk kez kazıldığında, Antik Filistin çanak çömleğinin Hititler tarafından ithal edilen lüks mallar olduğu düşünülmüştü. Ancak Toronto Üniversitesi Yakın ve Orta Doğu Medeniyetleri Bölümü’nden Profesör Timothy Harrison ve ekibi tarafından tamamlanan petrografik [3] analizler, çanak çömleklerin yerel olarak üretilmiş olma ihtimalinin de var olduğunu gösteriyor.
Araştırmacılara göre Tell Tayinat’ın Antik Filistinlilerin memleketi olduğunu destekleyen bir diğer kanıt da “Walistin” ya da “Patin” hükümdarı olan gizemli “Kral Taita”dan kaynaklanır. Tell Tayinat’ta güçlü Taita’ya gönderme yapan birkaç yazıt bulunmaktadır. Kay Kohlmayer [4] tarafından 2003 yılında keşfedilen “Patastini Kralı ve Kahramanı Taita” ve “Karkamış Fatihi Taita” yazıtları, bir Luvi (Hitit dili) hiyeroglif işaretinin yeniden yorumlanmasına yol açmıştır. Buna ek olarak bir Luvi dili uzmanı olan John David Hawkins’in dildeki ‘W’ harflerinin ‘P’ harfi olarak okunması gerektiğini gösteren kanıtların artması eşlik etti. Böylece “Walistin”, “Palistin” hâlini aldı. Mevcut çalışmadaki araştırmacılar, yeni yorumun Mısırlılar tarafından belgelenen Peleset [5] Deniz Halkları hakkındaki bilgilerle örtüştüğünü düşünmekteler.
Antik Filistinliler hakkındaki en eski yazıtlardan bazıları Mısır’da MÖ 12. yüzyıla aittir. Yazıtta Deniz Halkları’nın bir savaşından ve ardından Delta Savaşı’ndaki [6] yenilgisinden bahsedilmektedir. Konu hakkında Petros Koutoupis [7] geçen yıl Ancient Origins’e şunları yazdı:
“Antik Mısır hiyerogliflerindeki yazıt özellikle bu birlik içinden, fonetik olarak Peleset’e karşılık gelen P-r-s-t adı verilen Mısırlılara muhalif bir etnik grubu tanımlar. Bu, aynı Peliştim halklarına verilen İbranice etnik terimle eş anlamlıdır; yani [Philistines] Antik Filistinliler.”
Dolayısıyla Tell Tayinat’ta hem Luvi hem de Antik Filistinli unsurların örtüştüğünü gösteren birçok delil vardır. Harrison’ın öne sürdüğüne göre bu durum, Antik Filistinlilerin şehri hızlıca ele geçirmediklerini, zaman içinde nüfusun geri kalanıyla asimile olduklarını ve sonunda yabancı topraklarla savaşmaya gitmeden önce Kunulua’yı [8] yurt edindiklerini gösterir.
Ben Gurion Üniversitesi’nden Profesör Gunnar Lehmann [9], yakın zamanda Türkiye’deki kıyı yerleşimleri üzerine bir çalışma yapmış ve Tell Tayinat hakkında konuşurken şunları söylemiştir: “Bu kralın yazıtları ve anıtlarının çoğu Luvi hiyeroglifleriyle yazılmış, kabartmaları neo-Hitit ama çanak çömlekleri Egeli,” bu Ege etkisinin olduğunu gösteriyor ve “Tayinat’ta sahip olduğumuz şey [bir Antik Filistinli merkezi] olmasaydı gerçekten çok ilginç olurdu.”
Dipnotlar:
© Düşünbil® (2023)
Yazar: Alicia McDermott
Çeviren: Mehmet Emre
Çeviri Editörü: Selin Melikler
Kaynak: ancient-origins.net