05 Aralık 2025 Cuma
Şehirleşme Süreçleri ve Çevresel Etkileri
Sosyete
Son Dakika: Küresel Piyasalar Sarsılıyor
İsrail ordusu, yardım kuyruğundaki Filistinlilerin öldürülmesiyle ilgili soruşturma başlattı
Yeni Soğuk Savaş mı? ABD–Çin Rekabetinin Küresel Yansımaları

Olay, dün saat 15.30 sıralarında Cizre ilçesi Konak Mahallesi’nde Cizre Köprüsü yakınlarında meydana geldi. İddiaya göre, iki arkadaşıyla birlikte Dicle Nehri’nin kıyısına giden Ahmet Erçil’in terliği suya düştü.

Terliğini almak için eğilen Erçil, dengesini kaybederek nehre düştü. Akıntıya kapılan Ahmet Erçil’i kurtarmak için suya giren bir vatandaşın çabası sonuçsuz kalınca, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verildi.

İhbar üzerine bölgeye AFAD, Cizre Belediyesi’ne bağlı dalgıç ekipleri, itfaiye ve polis sevk edildi. Ekipler hem su altında balık adamlarla hem de botlarla su yüzeyinde arama yaptı.

Ekiplerin çalışmasıyla, sabah saatlerinde Ahmet Erçil’in cansız bedeni bulundu. Sudan çıkarılan Erçil’in cenazesi, otopsi için Şırnak Devlet Hastanesi’ne götürüldü.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Olay, geçen yıl 1 Temmuz akşamı Talas ilçesinde meydana geldi. Arkadaşları ile otomobille gezen kuaför Osman Can Gündüz, bu sırada kaldırımda yürüyen kız arkadaşı T.A.’yı görüp yanına gitti. Gündüz’ü gören T.A.’nın babası Şükrü A., onu kovaladı. Gündüz, A.U. yönetimindeki 18 GK 971 plakalı arkadaşlarının aracına binip kaçtı. Şükrü A., içinde kızının da olduğu aracıyla Gündüz’ün bindiği otomobili takip edip, çarparak durdurdu. Aracından inip Gündüz’ün bulunduğu otomobile yönelen Şükrü A., Osman Can Gündüz’ü tabancayla vurup, kızı T.A. ile birlikte uzaklaştı.

17 GÜN SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Şükrü A., bir süre sonra kızını Doğu Terminali’ne bırakıp, aracıyla kaçtı. Yaralanan Gündüz, ambulansla kaldırıldığı Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 17 gün sonra hayatını kaybetti. Olaydan 46 gün sonra Adana’da yakalanan Şükrü A. çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.
‘KASTEN ADAM ÖLDÜRME’ SUÇU
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle Şükrü A. hakkında ‘Kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kayseri 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşmasında; tutuklu sanık Şükrü A. ile ölen Gündüz’ün şikayetçi annesi E.B. ve olay sırasında yanında olan arkadaşı A.K.T. hazır bulundu.

‘SİLAH KAZARA PATLADI’
Önceki ifadelerini tekrar eden sanık Şükrü A., “Selektör yaptım. Kornaya bastım. El işareti yaparak kenara çekerek durmasını istedim. Ani şekilde sağa dönünce çarpıştık. Araçtan iki kişi inip, bana doğru geldi. Ben de tedbiren silahımla indim. ‘Osman Can sen misin?’ diyerek ikisine de sordum. Tehdit ya da hakaret etmedim. ‘Kızıma nasıl kıydın’ dedim. Ağır hakaretler etti. Bu sırada kızım da ‘baba’ diye bağırdı. O sıra silah kazara patladı. Pişmanım. Evladım gibi sevdiğim kardeşimi kaybetmiş biri olarak evlat acısının ne demek olduğunu bilirim” diye konuştu.
‘SİLAHI BANA DOĞRULTTU’
Şikayetçi olduğunu söyleyen ve olay sırasında ölen Osman Can Gündüz’ün yanında olan arkadaşı A.K.T. ise “Osman Can yanımıza gelerek, ‘beni vuracaklar basın, basın’ dedi. Beyaz bir araba selektör yapmaya başladı. Sonra bizim aracımıza çarparak bizi durdurdu. Arabadan ilk ben indim. ‘Osman Can sen misin’ diyerek silahı bana doğrulttu” dedi.

‘HAKSIZ TAHRİK’ İNDİRİMİ UYGULANDI
Mahkeme heyeti, sanık Şükrü A.’yı, ‘Çocuğa karşı kasten öldürme‘ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet ardından eylemin ‘haksız tahrik‘ altında işlendiği gerekçesiyle cezasını 24 yıla düşürdü ve ‘iyi hal’ indirimi uygulamadı. Heyet, sanığın ölen Gündüz’ün olay sırasında yanında olan arkadaşları A.K.T. ve A.U.’ya karşı ‘Silahla tehdit’ eyleminden dolayı 2 yıl 9 ay, ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan 2 yıl, ‘Mala zarar verme’ suçundan da 1 yıl olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı.

Kaza, 28 Kasım’da saat 14.30 sıralarında ilçeye bağlı Yolgören Mahallesi’nde meydana geldi. Sürücüsünün kontrolünü yitirdiği 61 AJL 575 plakalı otomobil, kaldırımda yürüyen A.D. ile torunları H.A.D. ve Elif Deniz’e ardından da park halindeki bir araca çarptı. Kazada babaanne ve torunları, ağır yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla hastaneye kaldırılırken, kaza güvenlik kamerasına yansıdı.

Trabzon Farabi Hastanesi’ne yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Elif Deniz, yaşam mücadelesini kaybetti.

Elif Deniz’in cenazesinin, yapılan otopsinin ardından Araklı ilçesi Yeniköy Mahallesi’ndeki aile kabristanlığında toprağa verileceği belirtildi.

Öte yandan babaanne A.D.’nin tedavisinin devam ettiği, torunu H.A.D.’nin ise sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Yayladağı ilçesi Kulaç Mahallesi’nde yaşayan 80 yaşındaki anne Nazmiye Sözalan’ın 61 yaşındaki kızı Durdunaz Sözalan, doğuştan bedensel engelli olarak doğdu.

Ayağa kalkamayan ve ömrünü yatarak geçiren bedensel engelli Durdunaz’ı hayata tutunduran ise annesi oldu. Evladının her şeyiyle ilgilenen anne Nazmiye, kızı Durdunaz’ı yediriyor, içiriyor ve altını değiştiriyor.

Engelli kızının bakımlarını ve ihtiyaçlarını yapan anne kızına umut olurken, bir yandan bağ, bahçe ve ev işlerini yapmaya devam ediyor. Engelli kızına olan merhametiyle takdir toplayan anne, kızını bakımevine vermek istemediğini belirterek kızı için yaşamaya devam ettiğini söyledi.

“ANNEMLE İYİ GEÇİNİYORUM, ANNEM BENİ YEDİRİYOR, İÇİRİYOR VE ALTIMI DEĞİŞTİRİYOR”
Doğuştan engelli olduğunu ifade eden 61 yaşındaki engelli Durdunaz Sözalan, tekerlekli sandalye istediğini belirterek “Annemle birlikte yaşıyorum. Günüm biraz iyi geçiyor. Annemle vakit geçiriyorum. Ben doğuştan bu haldeyim, annemle iyi geçiniyorum. Annem beni yediriyor, içiriyor ve altımı değiştiriyor. Kendime göre küçük tekerlekli sandalye istiyorum. Bir hayalim yok. Hayat iyi ve normal gidiyor. Annemden memnunum. Bir şey yapmıyorum, oturuyorum ve televizyon izliyorum” dedi.

“KIZIMIN YEMEĞİNİ VERİYORUM, ÇAYINI VERİYORUM VE HER ŞEYİNİ HAZIR EDİP DIŞARIYA ÇIKIYORUM”
Yıllardan beri engelli kızını yedirip, içiren ve altını değiştiren 80 yaşındaki vefalı anne Nazmiye Sözalan, “Kızıma yiyecekleri pişirip yediriyorum, giydiriyorum ve altını değiştiriyorum. Allah’a çok şükürler olsun ki, iyi kötü günlerimiz geçiyor. Kızım doğuştan bu hale geldi. Hep ben bakıyorum ama kızım memnun mu değil mi bilmiyorum. İkimiz güzel anlaşıyoruz. Kızım oturuyor, yemeğini veriyorum, çayını veriyorum ve her şeyini hazır edip dışarıya çıkıyorum. 2 saat sonra geri gelip altını değiştiriyorum yine yemeğini ve çayını koyuyorum. Bu şekilde günler geçiyor. Allah bugünden geri koymasın. Allah’ım kızıma yardım edeyim diye bana güç kuvvet veriyor. Tarlaya gidiyorum veya dışarıdan çalı veya odun topluyorum. Rahmetli annem devlet hastanesinde çalışırdı. Ondan aldığımız maaşla geçiniyoruz. Kızımla birlikte mutluyuz. Allah hayırlı hayatlar eylesin, başa gelince de çekilir. Elden yapacak bir şey yok. Allah’ın bize emri böyle oldu. Evime gelen yolun yapılmasını istiyorum, bu yoldan yokuş zor çıkılıp geliniyor. Evimi de kuruş kuruş artırarak yeni yapmaya çalıştım. Kızımı hiç bakımevine vermedim. Bakımevinden kızımı istediler ama ben vermek istemedim” ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yine ABD yolcusu. 28-31 Aralık tarihlerinde ABD’de olması öngörülen Netanyahu, başkent Washington’da Trump ile görüşecek.
Ancak New York’un seçilmiş Belediye Başkanı Zohran Mamdani’nin “New York’a ayak basarsa onu tutuklatırım” demesine rağmen, Netanyahu New York’a da gideceğini duyurdu. İsrail Başbakanı verdiği röportajda, “Elbette New York’a gideceğim” dedi.

Mamdani, daha önce verdiği bir röportajda konunun Netanyahu ile alakası olmadığını söylemiş, “Aynı durum Putin için de geçerli” demişti. “Çünkü New York uluslararası hukuk kenti. Ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce arananlar New York’ta tutuklanacak” açıklamasında bulunmuştu.

Mamdani, “Defalarca söyledim. Burasının uluslararası hukukun kenti olduğuna inanıyorum. Uluslararası hukukun kenti olmak, uluslararası hukuku korumaya çalışmak demektir. Bu da Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin çıkardığı yakalama kararlarını yerine getirmek anlamına gelir. İster Binyamin Netanyahu için olsun, ister Vladimir Putin için” demişti.