06 Eylül 2025 Cumartesi
Şehirleşme Süreçleri ve Çevresel Etkileri
Edebiyatta Coğrafyanın İzleri: Faruk Nafiz Çamlıbel ve Yaşar Kemal Üzerine Bir Bakış
Pankreas Kanserinde Erken Teşhis: Fekal Mikrobiyal Analizin Geleceği
Son Dakika: Küresel Piyasalar Sarsılıyor
İsrail ordusu, yardım kuyruğundaki Filistinlilerin öldürülmesiyle ilgili soruşturma başlattı
Ortadoğu'da Barış Umutları
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TRT Haber’e konuk oldu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
“Şimdiden Mevlid-i Nebi’nin mübarek olmasını, hayırlı olmasını hem milletimiz için hem İslam alemi için hayırlar getirmesini Cenabı Haktan niyaz ediyorum. Mevlid-i Nebi Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğum günü anlamına gelmektedir. Doğum gecesi anlamına gelmektedir.
Mevlid Gecesi diye halk arasında bilinen Rebiülevvel ayının 12 gecesi Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğumunun yıl dönümüdür.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TRT Haber’de merak edilenleri yanıtlıyor. https://t.co/3dd54753FZ
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 1, 2025
Bunu biz yıllardan beri hep kutlarız, anarız. O gece vesilesi ile bir hafta boyunca buna Mevlid-i Nebi haftası diyoruz. Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın insanlığa getirdiği değerleri yeniden anlamak, anlatmak noktasında bir vesile kılarız. Ancak bu sene bir farklılık var. Bu sene Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın 1500’üncü doğum yıl dönümü. 3 Eylül gecesi çarşambayı perşembeye bağlayan gece İnşallah Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın 1500’üncü doğum gecesini idrak edeceğiz. İnşallah ve bunu vesile kılarak 3 Eylül’den itibaren 2026 yılının Ağustos sonuna kadar bir yıl boyunca Mevlid-i Nebi yılı olarak Mevlid-i Nebi haftasını adeta bir yıla yayarak anmaya, anlamaya idrak etmeye gayret edeceğiz İnşallah.
Bugün tanıtım programını yaptık. Basın toplantısı yaptık. Aslında bugün startı vermiş olduk. Burada başkanlığımızda konferans salonunda basınımızı davet ederek tanıtımını yapmış olduk. İnşallah Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezi’nde çok önemli bir açılış programı yapacağız.
İnşallah bu programı çok önemsiyoruz. Zira yurt dışından 75 kadar ilim adamı balkanların Diyanet İşleri Başkanları, Orta Asya’dan Diyanet İşleri Başkanları, ve ilim adamları dünyanın çeşitli yerlerinden bu açılış programımıza katılmış olacak.
İslamı yeni kabul etmiş olan kardeşlerimiz var. Onlardan da 20-25 kadar yeni Müslüman olmuş kardeşimizi davet ettik. Onlar da inşallah çarşamba akşamı Külliye’de Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezinde olacaklar.
Bu şekilde büyük bir açılış programı ile Mevlid-i Nebi’yi başlatmış olacağız. Tabii hazırlıklarımıza biz aylar önce başladık. Önce kurumlardan, bakanlıklardan bakan yardımcılarını, kurumlardan kurum başkanları, kurum Başkan yardımcılarını, Diyanet İşleri Başkanlığı’mıza davet ettik. Birlikte bir istişare toplantısı yaptık.
Mevlid-i Nebi yılı ismini verdiğimiz bu anma günlerini, haftalarını Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde yapacağız inşallah. Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacağı için bir genelge olarak da hem bütün müftülüklerimize hem de kurumlara Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığının himayesinde olacak şekilde gönderdik. En önemli farklılıklardan birisi budur. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz değil, ülkemizde bütün kurumlar Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğumunun 1500 yılında kendi çaplarında programlar yapacaklar. Selamlar yapacaklar. Sadece bununla yetinmedik, sivil toplum kuruluşlarını davet ettik. 50’ye yakın Sivil Toplum Kuruluşu başkanlarını ya da temsilcilerini yine diyanetleri başkanlığımıza davet ettik. Gün boyu neler yapabiliriz, yıl boyunca Peygamber Efendimizin insanlığa kazandırdığı değerlerle ilgili hangi etkinlikleri yapabiliriz bunları konuştuk. Bütün STK’larımızın bu konuda yıl boyunca kendi bünyelerinde etkinlikler yapması şeklinde istişarelerimiz oldu. Ayrıca İstanbul’da münevverler toplantısı yaptık Bu toplantıya gazete köşe yazarları, çeşitli yine sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini mütefekkirler bu alanda kitap yazmış olanlar, yazarlar, makale yazarları onları davet ettik.
İstanbul’da onlarla da istişare toplantısı yaptık. Hem yurtiçinde hem yurtdışında Allah Resulü Hz Muhammed Mustafa Aleyhissalatu Vesselam efendimizin insanlığa kazandırdığı değerleri sevgi, saygı, merhamet, şefkat, adalet ve benzeri konuları insanımıza anlatmak, tanıtmak bunu bir fırsat olarak değerlendirmek gerçekten çok önemli.
İnsanlığın buna ihtiyacı var. Allah’ın Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’in ilkelerini insanlığa tanıtmak bizim için gerçekten çok önemlidir. Zira Kur’an’ın zaten indiriliş amacı insanlara doğruyu göstermek, iyiliği yaygınlaştırmak, kötülüklere engel olmak.
Ulaşmak istediğimiz hedef kitlemizin yüzde 20 kadarına ulaşabiliyoruz ki bir yılda yüzde 20 kadarına ulaşıyoruz. Önümüzdeki yıl ya da geçen yıl bunları üst üste koyduğunuz zaman diyelim 3 yıl içerisinde 4 yıl içerisinde ulaşmak istediğimiz kitlenin yüzde 50’sinden fazlasına ulaşmış oluyoruz.
Belki daha fazlasına Bu yıl 2 milyon 540 bin kişiye kayıtlı olarak ulaştık. Ancak Bunun haricinde yatılı Kur’an kurslarımız var. Yatılı olarak vermiş olduğumuz eğitimi almış olduğumuz çocuklarımız var. Gençlerimiz var. Hedef kitlemiz 7-14 yaş arası. Ama 14 yaşın yaşını geçmiş olanlardan da gelenler var. 7 yaşına gelmemiş olanlardan da gelenler var.
Bizim yaz Kur’an kurslarımıza 4-6 yaş grubuna devam edenlerin sayısı neredeyse 250 bin kadar 4-5-6 yaşında bu rakam esasında.
Kışın Yani henüz yaz girmeden 8 ay boyunca devam eden bizim 4-6 yaş Kur’an kurslarımız var. O aylarda yani eylül ayından başlayıp devamındaki mayıs ayının sonuna kadar devam eden bizim kış Kur’an kurslarımız var. Orada 4-6 yaş Kur’an kurslarımız var. 7-10 yaş Kur’an kurslarımız var hafızlık yaptırdığımız. İhtiyaç odaklı Kur’an kurslarımız var ki bunlara biz yetişkinler için yapmış olduğumuz programlara devam eden öğrencilerimiz var.
Ayrıca camilerde Kur’an eğitimi dediğimiz Kur’an kurslarımız var. Kur’an kursları programımız var uzaktan eğitim dediğimiz Kur’an kurslarımız var. 250 bin kadar öğrencimiz 4-6 yaş Kur’an kurslarımıza devam ediyor ki on yılı aştık. Bu programı başlatalı. Şu ana kadar 1 milyon 750 bin kadar çocuğumuza 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda eğitim verdik.
Elhamdülillah mezun sayımız 1 milyon 750 bin kadar oldu. 3 sene önce 7-10 yaş grubu Kuran kurslarımızın eğitimini başlattık. Bunu biz çok önemsiyoruz. Çocuklarımızı okuldan geldikten sonra daha çok ilkokul yani 1-4 dediğimiz 7-10 yaş grubundaki çocuklarımızdır.
Okuldan geldikten sonra evlerine geliyorlar, biraz dinlenip hemen mahallelerindeki bizim 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda o saatlerde boş çocuklarımız eğitimlerini tamamlamış evlerine dönmüş oluyorlar.
7-10 yaşındaki çocuklarımız kurslarımıza geliyorlar adeta bir etüt şeklinde hem okulda öğrenmiş oldukları dini bilgilerini orada tekrarlıyorlar. 2-3 saatlik günlük programlar yapıyoruz. Geçen yıl 35 bin öğrencimiz kayıt oldu. Bu sene 100 bine yaklaştı.
7-10 yaş grubundaki öğrencilerimizin sayıları sadece dini bilgiler ya da Kur’an-ı Kerim bilgileri, Peygamber Efendimizin hayatı ile ilgili eğitimler değil aynı zamanda sportif faaliyetler de yapıyorlar. Anket çalışmamızda veli memnuniyeti yüzde 98,32.
Öncelikle Gazze’de yurdunu, yuvasını, evini, barkını korumak için mücadele eden oradaki kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan yardım diliyorum. İnşallah en kısa zamanda bu zulüm biter.
Oradaki kardeşlerimize tabii bizim yardım etmemiz lazım. Sadece Müslümanların değil vicdanlı insanların dünyada vicdanlı insanlar var. Çeşitli ülkelerde hiç ummadığımız büyük kalabalıklar şeklinde Gazze’deki soykırıma dikkat çeken büyük yürüyüşler, büyük adeta İsyan derecesinde tepkiler gösteriliyor.
Bu gerçekten siyonist işgalcilerin hangi duruma düştüklerini ortaya koyan önemli gelişmeler.
Türkiye’den Gazze’ye gönderilen insani yardımlar.Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: Gazze’ye 35 milyon dolar yardım gönderdik. Diyanet Vakfı olarak da 950 tır giyecek ve yiyecek yardımı yaptık. pic.twitter.com/KP4n3NvYiS
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) September 1, 2025
Zulüm devam ediyor soykırım devam ediyor. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sadece 7 Ekim’den sonra değil 7 Ekim’den önce de hep Gazze’ye dikkat çeken etkinlikler yaptık.
Programlar yaptık, hutbelerimizle, vaazlarımızla yardımlarımızla. 7 Ekim’den sonra hemen burada yedi Ekim’in 7 ekiminden birkaç gün sonra Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını toplantıya davet ettik.
Dedik ki birbirimizden haberdar olalım. Kim ne yapıyor, hangi desteyi veriyor, hangi yardımı yapıyor gün boyunca burada benim de içinde olduğum o toplantıda bu konuları görüştük.
Hemen o toplantının toplantının sonunda bir platform kurduk. Platformumuzun adı Filistin’e Destek Platformu yani zannediyorum 11-12 Ekim gibiydi. Hemen 7 Ekim’den 3-5 gün sonra diyelim o gün bugündür Filistin’e Destek Programı Platformu başlığı altında Türkiye’nin her yerinde çok büyük toplantılar, etkinlikler yapıldı. En son benim de içinde olduğum İstanbul’da Beyazıt Camii’nden Ayasofya önüne kadar bir yürüyüş yaptık.
Ayasofya önünde dua yaptık. Orada tepkimizi gösterici çeşitli konuşmalar yaptık. Önceki gün de İstanbul’da yine Fatih Camii’nden Saraçhaneye kadar bir tepki yürüyüşü yapıldı. Bunun haricinde tabii ki yardımlar özellikle Diyanet Vakfımızın şu ana kadar yapmış olduğu çok önemli yardımlar var. Mesela gıda kolisi, sıcak yemek, ekmek, yatak, yastık, hasır ve battaniye, kışlık elbise, temizlik kolisi, un, bebek bezi, tanker ile su, afet çantası, koltuk değneği, tekerlekli sandalye, hastanelere yakıt, ilaç, nakit dağıtımı, su kuyusu açılışı gibi çok önemli yardımlar gönderdik.
Şu ana kadar Diyanet Vakfı olarak 950 tıra yakın yiyecek, içecek, yiyecek maddesi gönderdik. Bu sene kurban bayramında 60 bin hisse kurbanı Mısır’da Gazzeli-Filistinli kardeşlerimiz için kurban kestik ve onlara paketler yaparak soğuk hava depolarına koyarak Gazzeli kardeşlerimize ulaştırmanın gayreti içerisindeyiz. 35 milyon dolar Türkiye Diyanet Vakfı olarak 35 milyon dolar şu ana kadar 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimize bu yardımları ulaştırmaya gayret ettik.
3 sefer bununla ilgili 3 etkinliğimiz oldu. İstanbul’da Taksim Camii önünde Gayrimüslim dini liderleri toplantıya davet ettik. Oradan her birimiz daha önce yapmış olduğumuz toplantıda düşüncelerimizi müzakere ettik. Birlikte bütün dünyaya Gazze’deki bu soykırımın, bu katliamın bir an önce durdurulması için çağrıda bulunduk. Yani Hristiyan, Katolik din adamları, Ortodoks din adamları, Ermeni din adamları ve diğer Kiliselerden yani Hristiyan kiliselerden özellikle herkesin her kilisenin katılmış olduğu bir toplantıda çağrıda bulunduk.
Ayrıca yine İstanbul’da böyle bir toplantı yaparak bu çağrımızı tekrarladık. Ayrıca Vatikan’da vefat eden papa ile bir görüşmemiz oldu. Bir buçuk sene kadar önce yani 2024 yılının Nisan ayında randevu aldık. Buradan Vatikan’a gittik vefat eden papa ile görüşmemizde Sayın Cumhurbaşkanımızın mektubunu kendisine ilettik. Onun oradan çağrısını da bütün dünya kamuoyu ile paylaştık. Kendisinin çok üzgün olduğunu bir an önce bu katliamın, bu zulmünün durdurulması noktasında bütün dünyanın destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Bu çalışmalarımız devam ediyor. Mektuplar yazdık, bütün dünyadaki gayrimüslim dini liderlere. Mektup yazdık Gazze’deki soykırıma dikkat çekmek için. Bunların hepsinin faydalı olduğunu düşünüyorum. Siyonist işgalcilerin daha fazla bu zulmü devam ettirebileceklerini düşünmüyorum. Biz ne kadar bu konuda tepkiyi gösterirsek özellikle boykot konusuna buradan dikkat çekmek istiyorum. Zaman zaman boykot duyurularımız oldu hutbelerimizle bunu duyurduk, vaazlarımızla duyurduk. Milletimizi işgalci siyonistlerin siyonistlere destek olan malları almamaları noktasında bunları boykot etmeleri noktasında çok önemli çağrılarımız oldu.
Diyanet Akademisi başkanlığımız tarihinde elde etmiş olduğumuz en büyük kazanımlardan birisi. Neden böyle söylüyorum çünkü bizim mesleğimiz sadece bilgiye dayanan bir meslek değil. Aynı zamanda pratiği de içeriyor. Hem teoriyi bilmek gerekiyor, hem pratiği bilmek gerekiyor.
Yani uygulamalı bir eğitim ihtiyacı var. İmamlıkta öyle, müezzinlikte öyle. Kur’an kursu öğretmenliğinde öyle, vaizlikte öyle. Diyanet Akademisi kanunu ile din görevlisi adayı isimli bir unvana sahibi oldu.
Şu anda Diyanet akademilerimizde eğitim altında olan 6 bin talebimize, kursiyelerimize bir konuşma yaptım. Yani ilk dersi ben yapmış oldum. 6 bin kişiyi biz yatılı olarak Diyanet akademilerimizde eğitime alabiliyoruz. Bu açıdan Türkiye’de tek.
İletişimimiz iyi olsun o kadar pırıl pırıl gençlerimiz var ki oradan başlayayım. Bizim gençlik merkezlerimiz var. İllerimizde ve ilçelerimizde sayıları 2 bine yaklaştı.
En son bana ulaşan rakam. Bizim Din Hizmetleri Genel müdürlüğümüz var. Din Hizmetleri Genel Müdürlüğümüzün bünyesinde Gençlik Hizmetleri Daire Başkanlığımız var. Geçen yıl kurduk. O kadar güzel hizmetler yapıyor ki 1350’ye yakın gençlik merkezimiz var özellikle üniversite kampüslerimizin içinde yaptığımız gençlik merkezlerimiz var.
Gençlik merkezlerimizde görev yapan gençlik koordinatörlerimiz var. 2 bin civarında gençlik koordinatörümüz var. Ülke genelinde manevi rehberlerimiz var. Manevi danışmanlarımız var. Dolayısıyla her imamımıza 10 genci emanet edelim diye başlattığımız bir proje var.
Bu projeye de biz Gençliğe Değer Projesi diyoruz. Bir imamımız bir yılda 10 gence ulaşsın. Onunla bir vakit namaz kılsın, camide bir çay içsin, telefonunu alsın bir derdi var mı derdini sorsun, dersleriyle ilgili durumunu sorsun, bunlara biz çok önem veriyoruz. Dolayısıyla gençlik hizmetlerimizi takip eden Gençlik Hizmetleri Daire Başkanlığı’mızın yapmış olduğu yıl boyu çok önemli etkinlikler var. Bu da bizi oldukça memnun ediyor. Bir de bizim yine gençliğimizi ilgilendiren izcilik faaliyetlerimiz var. Gençlik Bakanlığı’na bağlı Türkiye İzcilik Federasyonu ile yapmış olduğumuz bir İşbirliği Protokolü var.
Ticaret Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından ağustos ayına ilişkin geçici dış ticaret verilerinin 3 Eylül Çarşamba günü açıklanması bekleniyor.
Dış ticaret verilerinin, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile TİM Başkanı Mustafa Gültepe tarafından Sakarya’da duyurulması öngörülüyor.
İhracat, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artarak 25 milyar dolar olurken en yüksek temmuz ayı ihracat rakamına ulaşılmıştı. Ocak-temmuz döneminde 7 aylık ihracat 156,4 milyar dolara, son 12 aylık ihracat ise 269,5 milyar dolara yükselmişti.
TÜİK, ağustos ayı enflasyon rakamlarını 3 Eylül Çarşamba günü saat 10.00’da kamuoyuna duyuracak. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 2,06, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 1,73 artış göstermişti. Yıllık enflasyon, tüketici fiyatlarında yüzde 33,52, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 24,19 olarak kayıtlara geçmişti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, temmuzda yıllık enflasyonun 44 ayın en düşük seviyesinde olduğunu bildirerek, “Dezenflasyon süreci hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemektedir. Yıl sonunda enflasyonun TCMB’nin tahmin aralığında gerçekleşeceğini öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulunmuştu.
Temmuz ayına ilişkin sanayi üretim endeksi de 10 Eylül’de kamuoyuna duyuracak. Sanayi üretim endeksi, haziranda aylık bazda yüzde 0,7, yıllık bazda yüzde 8,3 artmıştı.
Ankete katılan 25 ekonomistin ağustosta aylık enflasyon beklentilerinin ortalaması yüzde 1,79 oldu. Ekonomistlerin ağustos ayı için enflasyon beklentileri yüzde 1,50 ile yüzde 2,20 aralığında yer aldı.
Ekonomistlerin ağustos ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına göre (yüzde 1,79) bir önceki ay yüzde 33,52 olan yıllık enflasyonun yüzde 32,63’e ineceği öngörülüyor.
Öte yandan, ekonomistlerin 2025 sonu enflasyon beklentisi ağustos ayı itibarıyla yüzde 29,70 oldu.
Piyasaların gözü ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulunda olacak. Bu yıl 7’nci kez toplanacak Kurul, 11 Eylül’de faiz kararını açıklayacak. Kurul, son toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 300 baz puan düşürerek yüzde 43’e düşürmüştü.
Merkez Bankası, 12 Eylül’de de temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi verilerini kamuoyuyla paylaşacak. Türkiye’nin cari işlemler hesabı haziranda 2 milyar 6 milyon dolar açık, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 2 milyar 579 milyon dolar fazla vermişti.
Ağustos ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri 15 Eylül’de Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından duyurulacak.
TÜİK, ağustos ayı konut satış istatistiklerini 16 Eylül’de açıklayacak. Türkiye genelinde konut satışı sayısı, temmuzda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,4 artarak 142 bin 858 olmuştu.
Kurum, 30 Eylül’de de ağustos ayına ilişkin iş gücü verilerini açıklayacak.
Gelecek ay, makroekonomik göstergelerin yanı sıra Türkiye ekonomisinin üç yıllık yol haritası niteliğini taşıyan OVP’nin ayrıntıları da yakından takip edilecek. OVP ile 2026-2028 dönemine ilişkin büyüme, enflasyon, istihdam, ihracat ve cari denge gibi temel makro göstergeler belirlenmiş olacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, “2026 senesini ekonomide de reform yılı olarak görüyor, hayata geçireceğimiz reformlarla ilgili hazırlıkları hızla tekemmül ettiriyoruz. Eylül ayının ilk haftasında üç yıllık vizyonla hazırlanan Orta Vadeli Program’ı kamuoyumuzla paylaşacağız” bilgisini vermişti.
Programa ilişkin çalışmaların ardından 2026 yılı bütçesine yönelik çalışmalar da hız kazanacak. Bütçe teklifi, 17 Ekim’de TBMM’ye sunulacak.
Trump, Truth Social sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşımda bulundu.
Paylaşımında anlaşmanın detaylarına yer vermeyen Trump, “Endonezya ile herkes için harika bir anlaşma yapıldı. Çok saygıdeğer Başkanlarıyla doğrudan görüştüm.” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Beyaz Saray’da basın mensuplarının konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan Trump, “Anlaşma yaptık, Endonezya’ya tam erişimimiz olacak. Onlar yüzde 19 (tarife) ödeyecek, biz ise hiçbir şey ödemeyeceğiz.” diye konuştu.
Trump, bunun her iki taraf için de iyi bir anlaşma olduğunu düşündüğünü belirterek, başka anlaşmaların da duyurulacağını söyledi.
Hindistan ile de benzer bir anlaşma yapılacağını dile getiren Trump, “Bu ülkelerin hiçbirine erişimimiz yoktu. İnsanlarımız içeri giremiyordu. Şimdi ise gümrük vergileriyle yaptığımız şey sayesinde erişimimiz var.” değerlendirmesinde bulundu.
Trump, Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen ticaret müzakerelerine dair soru üzerine de AB ile konuştuklarını ve ilerleme kaydettiklerini bildirdi.
AB ile zaten bir anlaşmaları olduğunu ifade eden Trump, AB’ye yönelik 1 Ağustos’tan itibaren yüzde 30 tarife uygulanacağını bildiren mektubu “anlaşma” olarak nitelendirdi.
Trump, AB’nin yıllardır ticaret konusunda ABD’ye kötü davrandığını öne sürerek, “Bence sonunda herkes memnun olacak.” dedi.
ABD, mayıs ayında önce İngiltere ile daha sonra da Çin ile anlaşmaya varmıştı. Trump, bu ay başında ise Vietnam ile ticaret anlaşması yapıldığını duyurmuştu.
Trump, 9 Temmuz’da sona eren tarife erteleme süresini 1 Ağustos’a uzatmış, ülkelere “ABD ile ticaret yapabilmek için ödemeleri gereken” gümrük vergisi oranlarını içeren mektupları göndermeye başlamıştı.
Endonezya’ya yönelik mektubunda da Trump, bu ülkeye 1 Ağustos’tan itibaren sektörel tarifelerden ayrı olarak yüzde 32 tarife uygulanacağını açıklamıştı.
Trump, mektuplarda “belki” düzeltmeler yapılabileceğini belirterek, “Bu tarifeler, ülkenizle olan ilişkilerimize bağlı olarak yukarı ya da aşağı doğru değiştirilebilir.” ifadesini kullanmıştı.
Türk Eximbank’tan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin resmi ihracat destek kuruluşu Türk Eximbank, ihracatçılara yeni finansman imkanları sağlamak amacıyla Suudi Arabistan’ın ihracat destek kuruluşu Saudi Exim Bank ile bir finansman anlaşması imzaladı.
Söz konusu anlaşma kapsamında ihracatçı firmalara, Suudi Arabistan menşeili petrol dışı ürünlerdeki hammadde ihtiyaçları için uygun koşullarda finansman imkanı sunulurken, ihracatçılara 2 yıla varan vade ve rekabetçi fiyatlarla finansman desteği sağlanacak.
Anlaşma, Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ticaret hacminin geliştirilmesi, Türk firmalarının dış ticaret faaliyetlerinde rekabet gücünün artırılması ve ihracatçıların finansmana erişiminin kolaylaştırılması açısından stratejik önem taşıyor.
Finansman olanaklarının ise özellikle sanayi, tekstil, makine, kimya ve gıda gibi ihracat odaklı sektörlerde faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firmalara önemli katkı sağlaması bekleniyor.
İhracatçılar, bu anlaşma sayesinde üretim süreçlerinde ihtiyaç duydukları hammadde/yarı mamul tedariklerini uygun maliyetler ile finanse ederek gerçekleştirebilecek.
Macron yalnızca yüzde 15 oranında destek bulurken geri kalanlar net bir görüş belirtmedi.
Bu oran, 2018’de akaryakıt zamları ve ekonomik eşitsizlik nedeniyle patlak veren Sarı Yelekliler protestolarındaki seviyenin de gerisine düştü.
Ankete göre Başbakan François Bayrou’ya güven de rekor düzeyde azaldı. Katılımcıların yalnızca yüzde 14’ü Bayrou’ya güvendiğini belirtirken yüzde 82’si aksi yönde görüş bildirdi.
Bayrou, geçen yıl Michel Barnier hükümetinin düşmesinin ardından göreve gelmişti. Şimdi ise 2024’te yüzde 5,8’e ulaşarak AB sınırının neredeyse iki katına çıkan bütçe açığını kapatmak için tartışmalı bir kemer sıkma planı uygulamaya çalışıyor.
Plan kapsamında iki resmi tatilin kaldırılması, kamu sektöründe istihdamın azaltılması, sosyal yardımlar ve emekli maaşlarının dondurulması öngörülüyor.
Savunma harcamaları ise artırılacak. Fransa’nın askeri bütçesinin 2027’de 64 milyar euroya çıkması planlanıyor. Sol partiler hükümeti, sosyal devletin yerine orduya öncelik vermekle suçluyor.
Ankette güven oranı artan tek siyasetçi sağ muhalefet lideri Jordan Bardella oldu. Bardella, yalnızca muhafazakâr seçmenlerden değil, merkez ve sol eğilimli kesimlerden de destek topladı.
Başbakan Bayrou, sekiz gensoruyu atlatmasına rağmen bütçe tasarısını ekim ayında parlamentodan geçirmek için yeni bir güven oylamasına hazırlanıyor.
Le Figaro, bu sürecin ülkede büyük bir toplumsal patlamaya yol açabileceği uyarısında bulundu.